Aynısından isterim!
Bu blog, iş aralarında, seyahat aralarında, moda anlarını paylaşmak ve okumak adına oluşturulmuştur. Hayata küçük dokunuşlar yapan renkler, desenler ve kesimlerden oldum olası hoşlanan, fark yaratmayı sevenlerin buluşma noktasıdır.
27 Kasım 2011 Pazar
21 Kasım 2011 Pazartesi
Haftasonu? Biraz daha lütfen.
Güzel bir haftasonunu geride bıraktık..İrem'in kutlu doğum haftası olarak da değerlendirilebilecek bu iki günde neler olmadı ki?
Malikanemiz en yüksek boyutlu misafirini ağırladı. Tüm sevdiklerimiz bizimleydi!
(Resimdeki çoraba bayılıyorum hanımlar. Gel gör ki Penti bu güzel icadı
devam ettirmekten vazgeçmiş. Buradan ne olur geri dön çağrısı yapmak istiyorum! )
Uzun zamandır beklenen Alacakaranlık serisinin son filmi Cinebonus GMall'da izlendi. Film teenage tarzında, hafif romantik ve oyunculuk konusunda gelişime çık olsa da, beğenilmedi mi? beğenildi. Ağlanmadı mı? Ağlandı. Pazar gününe iyi gitti bence :)
İşte filme giderken giydiklerim:
Filmden çıkıp canımız arkadaşlarımız Kokocumcum ve Sevilcimcim ile buluştuk. Güzel yemekler, danslar ve kahveler havada uçuşup giderken zevkten dört köşe olmuş bir biçimde evimize ulaştık. Yaşasın ev ziyaretleri ve yeni evli muhabbetleri diyorum!
Bugün de pazartesi biliyorsunuz. Önceden yine blogda post ettiğim siyah elbise ve uzun cekedi seçtim bu güzel pazartesi günü için. Umarım beğenirsiniz:
Herkese güzel bir hafta diliyorum...
Malikanemiz en yüksek boyutlu misafirini ağırladı. Tüm sevdiklerimiz bizimleydi!
(Resimdeki çoraba bayılıyorum hanımlar. Gel gör ki Penti bu güzel icadı
devam ettirmekten vazgeçmiş. Buradan ne olur geri dön çağrısı yapmak istiyorum! )
Uzun zamandır beklenen Alacakaranlık serisinin son filmi Cinebonus GMall'da izlendi. Film teenage tarzında, hafif romantik ve oyunculuk konusunda gelişime çık olsa da, beğenilmedi mi? beğenildi. Ağlanmadı mı? Ağlandı. Pazar gününe iyi gitti bence :)
İşte filme giderken giydiklerim:
Filmden çıkıp canımız arkadaşlarımız Kokocumcum ve Sevilcimcim ile buluştuk. Güzel yemekler, danslar ve kahveler havada uçuşup giderken zevkten dört köşe olmuş bir biçimde evimize ulaştık. Yaşasın ev ziyaretleri ve yeni evli muhabbetleri diyorum!
Bugün de pazartesi biliyorsunuz. Önceden yine blogda post ettiğim siyah elbise ve uzun cekedi seçtim bu güzel pazartesi günü için. Umarım beğenirsiniz:
Herkese güzel bir hafta diliyorum...
20 Kasım 2011 Pazar
Angora :)
Garance dore sitesinden bulduğum bu resim yeni doğumgünü hediyemi hatırlattı bana :) Resimler gelecek...
19 Kasım 2011 Cumartesi
Kırmızı parçalar aşkına!
Kışın renkli giyinmek malum çok kolay olmuyor...Bu durumda kırmızı neredeyse bir hayat kurtarıcı...
Neden mi? hem siyah hem kahverengi hem de giriyle muhteşem bir uyum içerisinde.
Çoraplar ve çizmeler ile mükemmel uyum sağlıyor..
Özellikle benim gibi esmer tenlilere yakışıyor..
Vakt-i zamanında bir kırmızı pantolon aldıysam da eskimeye başladığını farkettim..Artık yeni parçalar bulmam gerek!
Aaa bu arada bugün doğumgünüm, hediye almak isteyip bulamayanlara buradan duyrulur :)
Herkese süper bir haftasonu diliyorum!
17 Kasım 2011 Perşembe
Garance Dore gardrop tavsiyeleri
Garance Dore sitesinde bu gardrop reçetesini buldum, ve çok doğru olduğunu düşünüyorum.
• Black cashmere turtlenecks. I still haven’t found the perfect one.
• Grey v-neck cashmere sweaters – Bompard makes the deepest Vs – I just love them.
• Silk shirts from Equipment, of course.
• Church’s flats. Three pairs.
• One pair of sublime very high heels, black, like the Pigalles by Louboutin – Yeah, only one! If they’re that sublime, they’ll be enough!
• Grey skinny jeans. White skinny jeans. Helmut Lang, the denim is the thinnest I’ve ever felt.
• One pair of boyfriend jeans.
• Two blazers, one black, the other marine blue. Stella.
• A straight-cut skirt, Céline.
• A Sarti scarf, light as a cloud. I’ll take a quick picture for you as I’m wearing one right now.
• A dress, Alaïa or Roland Mouret. Never goes out of style.
• A big coat, camel or grey.
• And a military parka – light and long.,
En son parkam ile bu reçetenin bir maddesine sahip olduğumu söyleyebilirim, ancak diğerlerinden bazılarını aramaya devam!
Ayrıca Laçin'in gömleğini de çok beğendim. Equipment değil ama duruşu bir harika. Aynının kırmızısı tarafıma geçti, yakın zamanda fotolarla burada olacağım.
Görüşürüz :)
• Black cashmere turtlenecks. I still haven’t found the perfect one.
• Grey v-neck cashmere sweaters – Bompard makes the deepest Vs – I just love them.
• Silk shirts from Equipment, of course.
• Church’s flats. Three pairs.
• One pair of sublime very high heels, black, like the Pigalles by Louboutin – Yeah, only one! If they’re that sublime, they’ll be enough!
• Grey skinny jeans. White skinny jeans. Helmut Lang, the denim is the thinnest I’ve ever felt.
• One pair of boyfriend jeans.
• Two blazers, one black, the other marine blue. Stella.
• A straight-cut skirt, Céline.
• A Sarti scarf, light as a cloud. I’ll take a quick picture for you as I’m wearing one right now.
• A dress, Alaïa or Roland Mouret. Never goes out of style.
• A big coat, camel or grey.
• And a military parka – light and long.,
En son parkam ile bu reçetenin bir maddesine sahip olduğumu söyleyebilirim, ancak diğerlerinden bazılarını aramaya devam!
Ayrıca Laçin'in gömleğini de çok beğendim. Equipment değil ama duruşu bir harika. Aynının kırmızısı tarafıma geçti, yakın zamanda fotolarla burada olacağım.
Görüşürüz :)
13 Kasım 2011 Pazar
Bir pazar günü nasıl geçirilir?
Güzel bir kahvaltı sonrası aileyle güzel bir kahve...
Sonrasında Mudo ziyareti...
Amsterdam ve Viyana cep kitaplarının alındığı bir kitapçı kaçamağı...
Taksim ve Galata'ya kısa bir gezi...
Şişhane Miss Pizza'da bir lezzet molası...
Sonrasında Mudo ziyareti...
Amsterdam ve Viyana cep kitaplarının alındığı bir kitapçı kaçamağı...
Taksim ve Galata'ya kısa bir gezi...
Şişhane Miss Pizza'da bir lezzet molası...
12 Kasım 2011 Cumartesi
Bir kış akşamı rastladım size...
Tüm cumartesi evsel işleri yaptıktan sonra J. ile birlikte dışarı çıkmaya karar verdik. Style boom'da gördüğüm H&M for Versace serisini görebilirim umuduyla önce soluğu Sapphire İstanbul'da aldık, ancak ne görelim, henüz koleksiyon satışa sunulmamış, içerden aldığım bir bilgiye göre ise ilk gün satışının bitmesi bekleniyormuş..Dolayısıyla benim için H&M bugünlük bitmişti. Ancak J. için yeni başlıyor olacak ki kendisine 169 TL'ye iki adet mont aldık, bir kaşe gri dik yakalı bir de yeşil parka (bugün çok bahsetmiş olacağım!).
İşte bugün en giydim fotoğraflarım.
Kırmızı kazak Zara yeni sezondan, Etek geçen sene Eskişehir'de bulduğum Beymen Outlet ganimeti...
Bana yeşil parkamı verin, gerisini boşverin...
Bildiğiniz gibi son sezonda yeşil parka çok moda oldu. Özellikle farklı tarzları bir arada göstermek isteyen bir çok kişinin tercihi olan bu parçalar, İpekyol (700 TL olan fiyatına buradan yorum yapamasam da :) ), Marks & Spencer, H&M gibi markalarda olmasının yanında bir çok ihraç fazlası noktada da karşımıza çıkıyor.
Soğuk kış günleri yaklaşırken, biraz korunmak biraz da modaya uymak adına :) Mango'ya bir uğrayışımızda aldık bu parkayı bana. Aslında J.'nin hediyesi oldu bana.
İlk kez de bugün giyme fırsatı buldum, giyer giymez de fotoğrafladım tabi. Sabah sabah saç ve makyaj konusundaki iddaasızlığımı parkam için gösteremeyeceğim :)
Sıcak, su geçirmez ve bir "sol" sertliğinde...
Marttaki Amsterdam gezimize kadar da boool bol giyeceğim kesin...
Soğuk günlerin tadını çıkarmanız dileğiyle!
Soğuk kış günleri yaklaşırken, biraz korunmak biraz da modaya uymak adına :) Mango'ya bir uğrayışımızda aldık bu parkayı bana. Aslında J.'nin hediyesi oldu bana.
İlk kez de bugün giyme fırsatı buldum, giyer giymez de fotoğrafladım tabi. Sabah sabah saç ve makyaj konusundaki iddaasızlığımı parkam için gösteremeyeceğim :)
Sıcak, su geçirmez ve bir "sol" sertliğinde...
Marttaki Amsterdam gezimize kadar da boool bol giyeceğim kesin...
Soğuk günlerin tadını çıkarmanız dileğiyle!
11 Kasım 2011 Cuma
Etek sendromu...
Öncelikle şu soruyu sormakla başlayayım:
Bir insan, asıl işi de bu değilken üstelik, neden sürekli moda düşünür?
Belki de hayatı renklendirmek ve ilginçleştirmek için yapılan çabaların bir bütünüdür.
Farklılaştırmanın, göze batmanın yollarından biridir.
Güzelleştirme arzusu ve yaratıcılığın bir birleşkesidir.
Her ne ise, hayatımda olduğu için mutluyum. Bir "alışveriş deliliği"ne dönüşmediği sürece pek bir şikayetim yok...
İşte yeni arayışım :) Mini etek (ve olası hırka kombinasyonu) Bakalım bulabilecek miyiz...
Bir insan, asıl işi de bu değilken üstelik, neden sürekli moda düşünür?
- Neden renkleri, desenleri karıştırmaya yönelir? Bunu yaparken kendisiyle de yetinmeyip üstelik?
- Neden elindekini avcundakini bu işe yatırır, kendi tatmini için?
- Neden, neden...
Belki de hayatı renklendirmek ve ilginçleştirmek için yapılan çabaların bir bütünüdür.
Farklılaştırmanın, göze batmanın yollarından biridir.
Güzelleştirme arzusu ve yaratıcılığın bir birleşkesidir.
Her ne ise, hayatımda olduğu için mutluyum. Bir "alışveriş deliliği"ne dönüşmediği sürece pek bir şikayetim yok...
İşte yeni arayışım :) Mini etek (ve olası hırka kombinasyonu) Bakalım bulabilecek miyiz...
How to wear it?
Sarı / hardal rengi bir kazağı nasıl giyersiniz?
- Güzel bir saç
- İçine giyilmiş pastel bir layer
- Altına sana gerçekten yakışan bir etek / pant
- Neşeli bir gün
Eşliğinde..Bunlardan biri eksikse deneme bile!
Bir maksi eteği özellikle kışın nasıl giyersiniz?
- Güzel bir şal - ton ve desen için özellikle özen gerekir
- Güçlü bir kemer ve ayakkabı uyumu
- Üşümeme garantisi
(Bu arada en son icat olan süetimsi o söyleyemediğim şeye benzeyen kumaştan olmaması şartı kesinlikle aranmalıdır. Yoksa bi oturur kalkarsın ne olduğunu şaşırırsın :)
Havuçlu tarçınlı kek - yeni evliler cephesinden son haberler :)
Moda konuşmalarımıza biraz da mutluluk ipuçlarımdan tarçınlı keki ekleyeyim dedim.
Umarım yapar ve buradan da yorumlarınızı bırakırsınız.
- 3 yumurta ıle 2 su bardagı toz sekerı beyazlayıncaya kadar cırpıyorsunuz.
- Sonrasında 3,5 su bardagı un, 1 bardak sut, 1 bardak sıvıyag, goz kararı azıcık tereyag ve zeytınyagı da eklıyorum ben, kabartma tozu, sekerlı vanılını de katıp cırpıyorsunuz.
- Bır kenarda 3 havucu rendeleyıp azıcık toz seker ıle tavada yumusatıyorsunuz.
- Sonrasında bu karısıma havucu, cevızı, tarcını eklıyorsunuz.
- Kek kalıbını once margarınleyıp sonra uzerıne un serpıyorsunuz.
- Onceden ısıtılmıs 170 derecelık fırına verıyorsunuz.
Bakıyorsunuz, kabarınca bır bıcak saplayın, bıcaga bır sey gelmıyorsa yanı uzerınde kalıntı kalmıyorsa kekınız pısmıs demektır.
Afiyet olsun J
9 Kasım 2011 Çarşamba
Bir bayram daha...
Bu bayram dostlarla, aileyle; kalabalıkla geçti...Asıl niyetim Safranbolu'ya gitmekti ama planı önceden yapıp yer ayırtmayınca bayram kalabalığında kendimize yer bulamadık. Bir sonraki postlarımda inşallah..
Ama J ile bu bayram neler mi yaptık?
- Bir kere mart Amsterdam planımızı tamamladık.
- Aile ziyaretlerimizi gerçekleştirdik, bol bol dua aldık.
- Can dostlarımızı kahvaltıda ağırladık, can dostlarımıza yemek yemeğe gittik.
- Helikopterimizi Beşiktaş parkında uçurduk.
- Kitap, DVD aldık, teksir kağıtlı defterlerden edindik.
- Teyzemizde güzel ve leziz bir kahvaltının tadına vardık.
- Film seyrettik, bol bol güldük!
- Darülaceze'yi ziyaret ettik.
- 2 bot aldık, artık kışa karşı daha dirençliyim!
- Ben :) bol bol moda blogu takip etme fırsatı buldum!
5 Kasım 2011 Cumartesi
Hatayda hayat var...
Geçtiğimiz haftasonu J ile birlikte Hatay'a doğru yola çıktık..Hem aile ziyareti, hem tadım, hem de bol bol gezme şansı diyerek heyecanlı bir yolculuk geçirdik.
Hatay'ın vazgeçilmezlerinden bir tanesi sunduğu müthiş lezzetler..Künefe, kebap, mezeler..Hepsi birbirinden güzel. İnsan yemeden duramıyor! Künefe için Hatay merkezde Harika Künefe'nin üzerine tanımam, Harbiye'deki Kule Restaurant'ın manzarası ve ambiansı çok güzel, yemeklerinin görüntüsünü gördim sadece yemek yemedim, ama künefesini yeniden tercih etmem...
Mozaik müzesi, St. Pietro Müzesi ise kültürel miraslarından...Onlara da uğramadan etmedik tabii. Her gidenin görmesi gerekir. Ben mozaiklerin nasıl yapıldığını çözmeye çalıştıysam da, en sonunda güzel yapmışlar deyip sustum :)
Otantik bir şey bulup alamadım ne yazık ki, ipek işlerinin meşhur olduğu söylense de.
Asi Dizisi'nin çekildiği yerlerden manzaraları da size buradan gönderiyorum.
Hatay'ın vazgeçilmezlerinden bir tanesi sunduğu müthiş lezzetler..Künefe, kebap, mezeler..Hepsi birbirinden güzel. İnsan yemeden duramıyor! Künefe için Hatay merkezde Harika Künefe'nin üzerine tanımam, Harbiye'deki Kule Restaurant'ın manzarası ve ambiansı çok güzel, yemeklerinin görüntüsünü gördim sadece yemek yemedim, ama künefesini yeniden tercih etmem...
Mozaik müzesi, St. Pietro Müzesi ise kültürel miraslarından...Onlara da uğramadan etmedik tabii. Her gidenin görmesi gerekir. Ben mozaiklerin nasıl yapıldığını çözmeye çalıştıysam da, en sonunda güzel yapmışlar deyip sustum :)
Otantik bir şey bulup alamadım ne yazık ki, ipek işlerinin meşhur olduğu söylense de.
Asi Dizisi'nin çekildiği yerlerden manzaraları da size buradan gönderiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)