29 Aralık 2011 Perşembe

Yılbaşı görüntüleri...

Yılbaşında parti olmaz mı? Olur..Eğlenilmez mi, eğlenilir! Hem de şarkı da söylenir.

Biz de şirketçe bir yerlerde eğlendik, bol bol kurtları döktük.

Yakın plan bazı resimlerden buyrun.

Uzun zamandır kıyafet post yapamadım, İzmir, Antalya gez dur derken...Bazen gönlümce giyinmeye bile fırsat bulamıyorum, ama sürprizlerim var merak etmeyin.

Kendinize iyi bakın!


18 Aralık 2011 Pazar

Jak Jil'den yeni haberler...

İşte Jak Jil blogdan yeni esin kaynakları...
Kendime şöyle bir camel mont bulamadım ona yanarım..


Leopar hala vazgeçemediğim pudra ile buluşursa..E tabi bir de doğru ışık vurursa sonuç bu oluyor!


 Müthiş karşılaşma...Özellikle desenli pantolona bayıldım.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Haydi ormana gidelim...

Siz de İstanbul'da hiç yeşillik yok diyenlerden misiniz?
Bir bisiklete binmek için adaya kadar gitmeye üşenip bu en sevgili aletle yolların tadını çıkarmaya hasret misiniz?
O zaman buyrun sizi Belgrad Ormanı'na alalım..Çünkü orada bisiklet, orman, ayrıca gölet gibi şeyler bulacak; güzellikleri doyasıya yaşayacaksınız...






E tabi yürüdünüz, koştunuz, acıktınız... O zaman buyrun leziz bir fırında tavuk tabağına...(Amerikan servislerimi artıracağım, bu ekipmanlara son zamanlarda bayılmaya başladım daa!)

16 Aralık 2011 Cuma

Online alışveriş siteleri?

Vakti zamanında üniversitede okurken bize online marketing falan gösterirlerdi. İşte herşey zamanla online olacakmış da vs..Interneti hayatında kısıtlı kullanan biz kullanıcılar için bu laf anlamsız gelirdi...Ancak şu an bizzat bu gerçeği yaşıyoruz.

Özellikle benim gibi alışverişi seviyor ancak mağaza mağaza gezmeye fırsat bulamıyorsanız, bir yerden sonra markafoni, trendyol ya da limango gibi siteler uğrak noktanız olabiliyor. Haklarını teslim almak lazım bazen rekabetçi fiyatları olabiliyor..Ancak bu düşüncemi zaman zaman TV reklamları yayımlamaları bozuyor, bu reklamların maliyetlerini düşündükçe...

Velhasıl, bu akşam J.'yi beklerken bu sitelerden markafoniye girme imkanı buldum. Bir de ne göreyim mağazalarda bulamayacağın bazı etekler var! Hem de önceden elbise alıp çok memnun kaldığım Richi&Co'dan...

İşte aldıklarım...Kombinler için aklımda güzel fikirler var..Önerilerinizi de alabilirim?



12 Aralık 2011 Pazartesi

Bir haftasonu daha geçti...

Haftasonları güzel, haftasonları tatlı..Hele arkadaşlarla daha da bir tadından yenmez oluyor...
Bugün bloguma bazı konuklarım var.
İşte en önemlilerinden...Bere ve bileklikler fark yaratanlar.


Küperler yeni, Atlas Pasajı'ndan...Başkaları da var, buradan paylaşacağım.



Pazar günü doğumgünü kutlaması için Nar Cafe'ye uğradık. Yemekleri güzel ancak fiyat ve göz doyurma indexinde çok başarılı olduklarını söyleyemeyeceğim. Ambians güzel, konuklar nezih ama biraz daha gelişime ihtiyaç var gibi.


Ortam güzel olunca dayanamadık foto çektik durmadan...


Güzel narlı kahve :)



Sema ve ben..Üstümdeki kazak J.nin güzel doğumgünü hediyesi, H&M.


Ve işte mahşerin 4 atlısı, kim önümüzde durabilir? :)



Ve pazartesi geldi...Trendyol'dan alınan elbise giyildi, akşam yorgun makyajlı surat ile bol bol poz verildi....








Haftanın devamında beraber olmak dileğiyle...

7 Aralık 2011 Çarşamba

Jak & Jil Blog...Bakalım neler varmış?

Jak&Jil Blog uzun zamandır kapalıydı, ya da tadilattaydı...
Gerçekten özenilesi, ilham verici güzel kareleri var. İşte beğendiğim bir kaçı.

Erkek ceketlerine hep hayranım. Bayanların da onlardan öğrenecekleri çok şey var. J. ye bu tür bir ceket almak isterdim. Hem çok şık hem de rahat görünmüyor mu?

Camel ile yeşilin birlikteliğine hayranım. Bu tarz bir pantolon yakın zamanda ben de Mudo'dan "denemeden" aldım ama sanırım biraz büyük oldu...Haftasonları turistik geziler için şimdilik kendisi, beklemede...Blogda yayımlarım giydiğimde zevkle!


Yine yeşil, ama bu sefer karmaşık renkler ile kullanılmış. Moda haftaları dışı zamanlar için fazla karışık görünebilecekse de arkasındaki yaratıcılığa hayran oldum.


Kot gömlekler, montlar...Neredeler? İşte burada. Hep güncel kalması gereken bir görüntü bence.


Belden bağlı her şeyi çok seviyorum, sabahlık olur, trenckot olur..Kazak olur ne olursa olur. İşte güzel bir uygulaması...


Yapmak istediğim şeylerden biri aynı buradaki gibi sokak modasını takip edip fotoğraflar çekmek. Bu da ancak profesyonel bir makineye kavuştuğumda olacak...Beni izleyin!

Hayır, taksime gidemezsin :)

Bugün akşam Taksim'e gitmek istediğim bir gündü. Hani bir iki pasaj gezmek, belki bir kahve içmek, bir kaç kitaba bakmak, o hep istediğim çizgisiz kalın kapaklı defteri aramak, sahaflara bakınmak, vs...

Ama olmadı, çünkü neden? Artık hepimiz toplantı davetleriyle, gecikme-erken gelmelerle, ötemelerle, önceden belirlenmiş organizasyonlar ile yaşıyoruz. Spontan programlar yapabildiğimiz dönemler malesef geride kaldı. Bu benim için de geçerli...Dolayısıyla yalnız gitmek istemiyorsam bugün akşam program yapamadım kendime...

Yine de spontan programlar benim için her zaman daha zevkli.

Yarın Alpay Erdem'in gösterisine gitmek niyetiyle kocam tarafından kandırıldım. Bakalım yarına Allah kerim...

Oysa ki şık olmak için uğraşmıştım da :)

Etek H&M'in geçen seneki sonbahar kış koleksiyonundan...Hayranım kendisine.


4 Aralık 2011 Pazar

Evde ne giymeli?

Yeni evliler için bir soru daha: Evde ne giymeli?

Devamlı bakımlı olmak zor, e rahatlık da çok önemli, nasıl bir karar vermeli?

İşte bendenizin yeni takıntılarından biri de bu sorular oldu yakın zamanda. Ve aklım sabahlıklara kaydı...

Polar ve pamuklular ise tercihim. Her tür alt ve üst ile kombin edilebiliyorlar, ve çoook şık ve rahat duruyorlar.

Şimdilik Tchibo'dan aşağıdaki ürünü edindim, devamıyla burada olacağım!

Güzel izmir...

İki gündür İzmir’deyim..Güzel bir şehir burası, denizi olan, enerjisi olan, sakin ama genç bir şehir sanki.
Ablamız doğum yapacak, bu yüzden heyecanlı ve umutlu bir bekleyiş içindeyken bugün zaman çalıp Bostanlı İskelesi’nin oradaki Deniz Park Cafe’ye gitme fırsatı bulduk. Güneş güzel, deniz huzurlu, ortam ailecek neşeliydi. Ben de tabi boş durmadım.




Hemen kaptığım bir Home Art dergisiyle esinlendim. Aşağıda güzel ipuçları bulabilirsiniz. Özellikle telefon kulübesi şeklindeki vitrini kim istemez ki? Evler için bir arzu nesnesi kendisi.


Cappucinomun içindeki kalbi bozmadan içmeye çalıştım, bir yerden sonra bozuldu ama olsun. Lezizdi.
Çocuklar gibi şendik, güzel bir pazar gününün tadını çıkardık.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Haftasonu? Biraz daha lütfen.

Güzel bir haftasonunu geride bıraktık..İrem'in kutlu doğum haftası olarak da değerlendirilebilecek bu iki günde neler olmadı ki?

Malikanemiz en yüksek boyutlu misafirini ağırladı. Tüm sevdiklerimiz bizimleydi!

(Resimdeki çoraba bayılıyorum hanımlar. Gel gör ki Penti bu güzel icadı
devam ettirmekten vazgeçmiş. Buradan ne olur geri dön çağrısı yapmak istiyorum! )



Uzun zamandır beklenen Alacakaranlık serisinin son filmi Cinebonus GMall'da izlendi. Film teenage tarzında, hafif romantik ve oyunculuk konusunda gelişime çık olsa da, beğenilmedi mi? beğenildi. Ağlanmadı mı? Ağlandı. Pazar gününe iyi gitti bence :)

İşte filme giderken giydiklerim:




Filmden çıkıp canımız arkadaşlarımız Kokocumcum ve Sevilcimcim ile buluştuk. Güzel yemekler, danslar ve kahveler havada uçuşup giderken zevkten dört köşe olmuş bir biçimde evimize ulaştık. Yaşasın ev ziyaretleri ve yeni evli muhabbetleri diyorum!

Bugün de pazartesi biliyorsunuz. Önceden yine blogda post ettiğim siyah elbise ve uzun cekedi seçtim bu güzel pazartesi günü için. Umarım beğenirsiniz:






Herkese güzel bir hafta diliyorum...